Fotoğraf tutkusu farklı olanı
bulmayı, az bilineni görmeyi kamçılar her zaman. Yine farklılıklar peşinde
düştüm yollara. Gülleriyle bilinen Isparta vardı bu seferki rotamda. Hepimizin
gülleriyle meşhur bildiği Isparta’nın saklı kalmış bir başka güzelliği olan
Lavanta tarlalarını keşfetmek için yollardaydım.
Sosyal medya kanallarını takip ederken
bir görüntü dikkatimi çekti. Gelincikler, ayçiçekleri derken lavanta tarlaları
ilişti gözüme. Biraz araştırma yapınca Fransa’da ki tarlalar dikkatimi çekti.
Fransa’nın güneyindeki Provence bölgesi geniş lavanta tarlalarıyla son yıllarda
çok popüler olmuş. Fransızlar işi turizme dökmüş lavanta tarlalarına geziler
düzenleyerek ülkeye gelir kazandırıyorlar.
Fransa’daki görüntülere imrenince
acaba ülkemizde de böyle Lavanta tarlaları yok mu diye arayışa başladım. Kafaya
koymuştum bir kere lavanta tarlası bulacağım diye. Yaptığım araştırma sonuç
verdi. Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde lavanta tarlalarının olduğunu öğrendim.
Tabi hemen harekete geçtim nasıl
gidebilirim? Diye. İnternette yaptığım araştırmada lavanta ve eğridir gölünü de
kapsayan tur düzenleyen bir turizm acentesi olduğunu öğrendim. Lavantalar hasat
edilmeden tarlaları görme imkânım olacaktı bu bana şimdiden heyecan veriyordu.
Nihayet 7,5 saatlik süren
yolculuktan sonra Isparta Keçiborlu ilçesine ulaştık. Lavanta tarlalarını
görünce bir kez daha ülkemize hayran kaldım. Ne şanslı bir ülkeyiz diye
şükrettim kendi kendime. Araçtan inip hemen kendimi atıverdim tarlalara o mis
gibi buram buram kokan lavantalar insanın aklını başından alıyor adeta. Yarım
daire şeklinde sıra sıra dizilmiş lavantalar mor rengiyle araziye güzellik
katıyordu adeta.
Lavanta 900m. ile 1200m. rakımda
yetişiyor. Sulama, gübreleme, budama istemediğinden bakımı ve yetiştirmesi
kolay, bu sayede verimliliği yüksek oluyor. Çiçeği kurutularak ya da yağı
çıkarılarak pazarlanıyor. Ayrıca bölgede lavanta balı da üretiliyor.
Bölgede
gül hasatı sonra erince lavantalar çiçekleniyor. Temmuz ayı lavanta tarlalarını
görmek için en uygun zaman. Tarladan bir demet lavanta aldıktan sonra istikametimizi
Türkiye’nin 4. Büyük gölü olan Eğridir gölüne çevirdim.
Göller yöresi olarak bilinen
Isparta-Burdur illeri arasında arazi yapısından dolayı birçok tektonik göl
bulunmaktadır. Eğridir gölü biz fotoğrafçılara her mevsim güzel görüntüler
sunar. Göle vardığımızda Altınkum plajı karşıladı ilk önce. Kıyıda ki kumsalda
göle girenler ve güneşlenenler vardı. Tatil kasabası görünümündeydi göl kenarı
adeta. Tatlı suda yüzme keyfini yaşamak farklı bir deneyim oluyor giderseniz
göle girmenizi öneririm. Eğridir gölünün içerisine doğru yan yana duran iki ada
(Can ada ve Yeşil ada) birbiriyle sonradan dolgu yapılarak birleştirilmiş.
Özellikle yukarıdan bakılınca çok hoş görüntü oluşturuyor. Su ürünleri yönünden
zengin bir yapıya sahip olan gölde, balıkçılık da çevre yerleşimler için halen
önemli bir geçim kaynağı. Özellikle göl levreğini denemenizi öneririm. Adalar
üzerinde restoran, kafe ve çay bahçeleri mevcut. Adaları birbirine bağlayan yol
sayesinde araçla da en uç noktasına kadar görme imkânınız oluyor.
Adanın doğa güzelliklerinin yanında
tarihi zenginlikleri de bulunuyor. Aya Stefanos Kilisesi bunlardan biri.
Tesadüf eseri o gün bu tarihi kilisede Keman-piyano resitali vardı. Genç
müzisyenler günümüze daha da keyif kattılar.
Eğirdir Gölü'nün tüm güzelliklerini
tepeden izlendiği Akpınar Köyü Yörük Konağı Seyir Terası’nda gölü kuşbakışı çayınızı yudumlarken izlemek harika bir duygu. İnsan saatlerce
oturup manzaranın keyfini çıkarmak istiyor. Gölün etrafında dolaştığımızda elma
bahçeleri dikkatinizi hemen çekti. Eğridir için Türkiye’nin elma bahçesi
dememiz yanlış olmaz sanırım. Gölün hemen hemen tüm etrafında elma bahçeleri
bulunuyor. Burada yetişen elmalar başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın
birçok ülkesine ihraç edilerek ülkemiz ekonomisine ciddi katkı sağlıyor.
Eğridir gölünde sandal kiralayıp Yeşil ada ve Can ada etrafında gölde
tur yapabilirsiniz. Sonbahar aylarında da çok güzel görüntüler oluştuğunu
öğrendiğim, Eğridir gölüne hayran kalarak ayrılıyorken tekrar gelmek için
kendime söz verdim.
Gül şehri, Lavantalar diyarı, göller yöresi Isparta doğal
güzellikleriyle o kadar zengin bir yer ki Davraz kayak merkezi, Salda gölü gibi
daha sayamadığım birçok cenneti barındırıyor. Isparta’yı mutlaka gidin, görün
ve yaşayın.
|
Gülleriyle meşhur şehrimizin Isparta'nın bilinmeyen bir başka güzelliği Lavanta tarlaları |
|
Lavanta balı da çok meşhur. Sonbahar aylarında temin edilebilir. |
|
Eğridir gölü yüzmek içinde çok ideal. Altınkum plajında şezlong kiralayıp göle girebilirsiniz. |
|
Eğridir'de bulunan Hızırbey cami |
|
Eğridir gölünde tekne kiralayıp gölün keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. |
|
Geleneksel toprak ve ahşapla yapılan evler zamanın acımasızlığına karşı hala ayakta. |
|
Anadolu'da bolca bulunan Fatmagüller gölün güzelliğine ayrı bir zarafet katmışlar. |
|
Akpınar seyir terasından Eğridir gölünü kuşbakışı izlemek olağanüstü bir keyif. |
|
Tarihi kilisede piyano dinletisi dinleyicilere farklı duygulara sürükledi. |
|
Eğridir gölünün günbatımı meşhurdur. Çekmeden dönmek olmazdı:) |
|
Türkiye'nin elma başkenti olarak bilinir eğridir. Burada yetişen elmalar dünyanın bir çok ülkesine ihraç edilerek ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlanmakta. |
Yorumlar