Tatil denince bir çoğumuzun aklına Ege, Akdeniz sahilleri veya Avrupa'nın kozmopolit şehirlerine yolculuk gelir . Ben ise farklı bir yer istiyordum, daha az bilinen yere gitmeyi doğayla baş başa kalabileceğim farklı bir yer arıyordum. Dağlar her zaman büyülemiştir beni. Görkemleriyle, ulaşılmaz oluşlarıyla, insanın bir karınca misali ufacık kaldığı heybetli görünümüyle bende her zaman saygı uyandırmıştır. İnternette gezinirken fotoğraflardan hayran kaldığım Gürcistan sınırları içerisinde bulunan Svaneti-Mestia adeta büyüledi beni. Hemen harekete geçerek biletimi ayarladım. Mestia'ya gitmeyi kafama koymuştum bir kere.
Arnika tur organizasyonunda rehberimiz Erol Şahin öncülüğünde Tiflis de başlayan yolculuğumuz bir gece konakladığımız Kutaisi'den sonra yorucu yolculuğumuz başladı.
Masallarda adı geçen Kaf dağı Kafkas dağları için mi söylenmiştir bilinmez ama gezi boyunca hep dilime dolandı Kaf dağı:) Kafkas dağları Himalayalar, Alp dağları ve Güney Amarika'da ki And dağlarından sonra yeryüzünün en yüksek sıradağları. Gideceğimiz bölge ise Gürcistan'nın kuzeyinde Rusya sınırında bulunuyordu. Kutaisi ve Zugdidi'yi geçtikten sonra yavaş yavaş arazi yapısı değişmeye başladı. Enguri nehri boyunca ilerleyen yol dar kanyonlar, sağlı sollu uçurumlarla oldukça ürkütücü görünüyordu. Bölgenin yolları oldukça kötüydü. Kışın yoğun kar alan bölgeyi düşündükçe bölge halkı için üzüldüğümü söylesem yanlış olmaz.
Mestia'ya ulaştığımızda dört bir tarafta karlı zirveleriyle görkemli bir şekilde Kafkas dağları karşımızdaydı. Sonunda ulaşmıştık ve biran önce dağlara yürümeyi istiyordum. İlk gün kaldığımız pansiyonda dinlenerek geçen günün ardından, ertesi gün bölgeye özgü yoğun yağmur altında ilk yürüyüşümüz başlamıştı. Mestiachhala deresi boyunca devam eden yürüyüş yağmur nedeniyle zorlu bir hal almıştı. Fotoğraf çekmeyi bırakın etrafı dahi zor görüyorduk sis yüzünden. 4370 metrelik yükseltisi ile Chatini zirvesi yağmur bulutlarıyla kaplıydı. İlk gün doğa görsel şölen için izin vermedi ama temiz hava ve yağmurun bereketi iyi geldi bedenlerimize. Turda bulunan arkadaşlar daha önce gittikleri turlarda hiç yağmur yağmadığını belirterek şakayla topu bana atsalar da gittiğimiz hafta bölgede ciddi yoğunlukta yağmur geçişleri olmuştu.
Gece boyunca şimşek ve gökgürültüleriyle devam eden yağmur gündüz ara vermişti. Hava nispeten serindi. Dağda hava şartları o kadar değişkendi ki, bir serin , bir soğuk, bir sıcak üzerine ne giyeceğini şaşırıyordu insan.
Ertesi gün stabilize yolda, bölgeye özel olarak üretilen Mıtsubıshı Delica arazi araçlarıyla dört saat süren bir yolculuktan sonra Ushguli köyüne varmıştık. 5068 metre yüksekliğiyle Shkhara buzul kaplı zirvesiyle bize göz kırpıyordu bulutların arasından. Svan kulelerinin bolca bulunduğu köy 12 ay insan yaşamının devam ettiği nadir yerler arasında. Bu bölgede insanlar genelde yaz aylarında kalıyorlar. Bölge coğrafyası ve iklimi 12 ay kalmaya izin verir cinsten değil. O yüzden takdire değer bir durum olarak gördüm bu durumu.
Svan kuleleri, bölge halkının kendilerini savunmak için inşa ettikleri bir yapı. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Svan kuleleri ortalama 500 yıllık. Böyle ulaşılmaz, iklimi insanı zorlayıcı bir yerde neden, hangi sebeple savaşılmış anlayamasamda bölgeyi gezmeye devam ettik.
Yağmur ve kapalı hava nedeniyle fotoğraf açısından pek verimli olmamıştı ilk günler. Sıra gelmişti Teleferikle 2350 metre yükseklikte ki Zuruldi manzara noktasına. Hava turun son günü bizi ödüllendirircesine parçalı bulutlu masmavi berrak bir gökyüzüyle karşıladı. Kafkas dağlarının ve yükseltileri 4 bin ile 5 bin civarındaki karlı kaplı zirveleri görsel bir şölen sunuyordu adeta.
Güzel hava daha önce yapamadığımız Koruldi gölü yürüyüşünü de yapmamıza olanak verdi.
Bence turun en büyük ödülü Koruldi gölünü açık havada görmemiz oldu. Zorlu yürüyüşün ardından 2700 metre yükseklikte bulunan göl önce acaba dedirtti. Beklediğimizden küçüktü ve geldiğimiz açıda rengi pek hoş durmuyordu. Daha sonra güneşi arkamıza aldığımızda hepimiz Allah'a şükrettik gördüğümüz güzellik karşısında. Göldeki karlı zirvelerin yansıması muhteşem ötesi bir durumdu. Gruptaki herkes bol bol fotoğraf çekildi anın keyfini doyasıya yaşadık. Hiç ayrılmak istemedik Koruldi gölünün güzelliği karşısında ama dönmemiz gerekiyordu.
Gürcistan müziği ve yemekleri çok farklı ve değişik. Patates kızarmasını bu kadar özleyeceğimi hiç düşünmemiştim. Bizdeki bazlama pide karışımı olan meşhur Haçapuri'yi tadabilirsiniz. Suları çok güzel bol bol içmeyi ihmal etmedim. Kalınacak kaliteli otel ve pansiyonları mevcut, gelmeden önce araştırmakta fayda var. Gürcü alfabesi kril alfabesi gibi farklı mutlaka İngilizce karşılığını bilmek gerekiyor aksi halde zorluklar yaşanabilir.
Kaf dağının ardındaki "Düşler diyarı" nı görmüş oldum. Zorlukları vardı, bazı ufak tefek sorunlar oldu ama o muhteşem manzaralar, Koruldi gölü , karlı Kafkas dağları zirvelerini görmek harika bir duyguydu. Tur boyunca güzel insanlarla birlikte olmak çok iyiydi. Bu turu düzenleyen Arnika tur ve Ritur yetkililerine teşekkür ediyorum.
Şimdi gotoğraflarla bu güzellikleri paylaşalım:)
|
2700 metre yükseklikteki Koruldi gölü büyüleyici güzelliğiyle bizleri büyüledi adeta. |
|
Sis hiç eksik olmuyor bölgede hava ısınınca yoğunlaşan su buharı yükselince soğuyup bulut oluşumuna sebep oluyor. Bizede bu güzelliği izlemek düşüyor. |
|
Ushguli köyü 12 ay yaşamın olduğu bir bölge. 5068 metrelik Shkhara dağından gelen dere uzun bir yolculuk sonunda Karadeniz'e dökülüyor |
|
Bölgenin stabilize yollarında ancak 4 çeker araçlarla gezilebiliyor. |
|
4617 metre zirvesiyle Tikhtengen dağının heybetli görüntüsü. |
|
Domuzlar hemen hemen her evde bulunuyor. |
|
Gürcü çocuklar sevimlilikleriyle günümüze neşe kattılar. |
|
4700 metrelik Ushba dağının ikiz zirveleri bulutların arasından pek bir güzel görünüyor. |
|
Dağlarda hava her an değişebiliyor bir bakıyorsunuz kara bulutlar gelmiş yoğun sağnak yağmur altındasınız. Her ihtimal düşünülmeli dağlara gidince. |
|
Savunma amacıyla yapılmış olan Svan kuleleri Unesco koruması altında. En yenisi 700 yıllık olan kuleler bölgenin turizmine önemli katkı sağlıyor. |
|
Ushguli'de bulunan kilisenin çanları. |
|
Minik tay objektife poz verirken çok tatlı görünüyordu. |
|
Yaklaşık 2500-2700 metre yükseklite ki dağ Çiğdemleri canlı renkleriyle doğanın cömertliğini sergiliyordu. |
|
Koruldi gölü dağların zirvesini yansıtan görüntüsüyle hala aklımda o manzara doyamadım doğrusu bu görüntüye. |
|
Masallarda ki Haidi nin evine benzettik bu evi. Çam ağaçları altında müthiş Ushba dağının zirvesiyle harika görünüyordu. |
|
Bu müthiş manzarayı izlerken, Allah'ın ne güzelliklere Kadir olduğunu bir kez daha anlıyor insan. |
|
Bakir platolarda ekiple birlikte yürümek çok keyifliydi. |
|
Mestia'da Galatasaray bayrağı görmek ayrı bir mutluluk verdi. Galatasaray Türkiyenin önemli bir tanıtım markası bu bir gerçek. |
|
Yürümrkte zorlananlar için ata binmek de bir seçenek. |
|
Tiflis'den Mestia'ya zorlu bir yolculuk yapmak gerekiyor. Hairitada görülen 6 saat 265 dakika hiç mola vermeden gidilirse ancak ulaşılabilir. Hiç mola vermeden gitmek de çok yorucu olduğu gibi ara yerlerde ki manzaraları fotoğraflamadan geçmek demek. |
Yorumlar